11 Nisan 2011 Pazartesi

Songül Teyze

Efe'yle gece sohbetlerinden birinde onu uyutmaya çalışırken aramızda beni ağlatan bir diyalog geçti:

Efe: Bu telefondaki Songül Teyzem mi?
Ben: Evet canım.
E: Şimdi o çok uzaklarda değil mi?
B: Evet birtanem. Çok uzakta.
E: Bulutlar gibi uzakta mı?
B: Bulutların bile üstünde..onu göremeyeceğimiz kadar uzakta
E: Uçakla gidelim?
B: Uçaklar o kadar uzağa uçamaz ki.
E: Mazotu mu biter?
B: Evet bence biter. (gözler dolmaya başlamıştır.)
E: Songül teyzemi görmek için yanımıza yedek mazot alırız olmaz mı?
B: Bilmem bir gün deneyelim ama şimdi uyuyalım. Belki rüyamızda görürürüz...

6 Nisan 2011 Çarşamba



Babamın şapkasını ve çantasını alıp "Ben İsmet Dede oldum, işe gidiyorum, patron oldum" diyen Efe'yle dün gece uyurken iki kere çişe kaldırdım. Üçüncü için ısrarcı olunca, uykusunda gözleri kapalı iken şu efsanevi sözleri sarfetti bütün bilgeliği ile;

" Kader, sana bir şey söyleyebilir miyim? Birşey ya vardır ya yoktur. Çişim yok diyorsam yoktur!"